19 Mart 2014 Çarşamba

Şarkı Söyleyen Kadın

Seninle ilk tanıştığımızda 'oyunların kuralını bozan hep benim gırgırı şamatayı seven hep benim bilin bakalım ben kimim' diyordun Anima'da. Şarkı güzel,kız güzel ama eksik bişeyler vardı sanki benim için.Tam anlamıyla bağlanamıyordum. Halbuki ne de güzel müzik yapıyolardı... Anima daha fazla tutunamayarak dağılma kararı aldığında 'ah ulan eşşek kafam değerini bilemedin şu grubun al dağıldılar işte' diye kendi kendime kızıyordum sanki ben dağıtmışcasına. En çok ta Ceylan'ın sesini bir daha duyabilir miyiz ki acaba bunu merak ediyordum. Çünkü 'Elveda' vardı daha avaz avaz haykırılacak. Daha bir çok şarkı vardı söylenecek. Çok geçmeden yine Anima'dan arkadaşı Murat Çopur'la Friendly Fire dönemi başladı ki bu dönemi ben çok hatırlamıyorum başka şeylere merak salmış olsam gerek :) Ceylan'ın hala şarkı söylüyor olduğunu bilmekse mutlu ediyordu beni. İlk albüm 'Soluk' çıktığında ise dedim tamam başlangıç yapıldı artık hiç endişelenme çünkü bu kız alır yürür...

Sadece bizim memlekette mi böyledir bilemiyorum fakat yeni piyasaya çıkan şarkıcılara/gruplara hep bir yakıştırma hep bir benzetme durumu olur. Solist erkekse 'İşte Teoman'ın veliahtı' , kadınsa 'Şebnem Ferah ve Özlem Tekin'e rakip mi geliyor ?' şeklinde yakıştırmalara maruz kalır. Ceylan Ertem ne kadar özgün olursa olsun yakıştırmalardan,benzetmelerden kaçamazdı,kaçamadı da zaten. Sadece vokal tarzıyla değil sahne üzerindeki 'dünya yansa umurumda değil ben şarkımı söylerim arkadaş!' havasıyla da Björk'ü akıllara getirdi. Buna zaman zaman bozulduğunu söylüyordu ama dediğim gibi bu illet bizde yeni baş gösteren ya da sadece Ceylan'ı hedef alan bir tutum değildi. O 'Ceylan Ertem'in müziğini' yapıyordu. Kendi müzik dünyasını oluşturmanın peşindeydi ama yinede bu mert kadından 'Evet Björk'e benziyorum bazen bi sorun mu var?' tarzında çıkışlar bekliyordum doğrusu... İlk albümü 'Soluk' topraklarımızda filizlenmiş en sağlam alternatif işlerden biriydi. 'Soluk' Anima döneminden çok daha farklı,bağımsız ve deneysel olmasıyla Ceylan'ın neden Anima'dan ayrıldığına dair önemli ipuçlarını içinde barındırıyordu.Kalıplar kırılmıştı ve müzik sonsuzdu evet,Soluk bize bunu haykırıyordu.Hele ki o albümde bir 'Gönül Dağı' vardır ki feryat figan. Açıkçası  türkülere yapılan yeniden-yorumları çok başarılı bulmam ve 'neden bulaştın arkadaş?' diye de kızarım müzisyene. Eğer cover yapılacaksa Ceylan'ınkiler gibi kesinlikle baştan çıkarıcı,kendine has ve eski dokuya zarar vermeden yapılmalı.'Gönül Dağı' Ceylan'ın konserlerin bitişinde dinleyicisiyle beraber ettiği bir tür dua.Bazen bir haykırış,çoğunlukla bir saygı duruşu.

                     



Oldukça doyurucu olan ilk meyvesinden sonra Ertem arayı çok uzatmadan 2.meyveyi büyütüp bizlere verdi. O meyvenin adı 'Ütopyalar Güzeldir'.Sözler açısından ilk albüme göre çok daha başarılı bulduğum 2.albümün soundu başka yerde duymanızın pek mümkün olmadığı bir bakış açısı ve deneysellikle hazırlanmıştı.'Zaman ilaç mıdır yoksa kalbini yavaşça yaran yoran bir bıçak mıdır?' gibi derin soruların olduğu -bence hiç düşünmeyle kafayı kırmaya yeltenmeyin- 'Kaçıncı Yarın' albümün kliplenen ve en sevilen şarkılarından biri olurken benim favorim,dizeleri Ömer Hayyam'a ait 'Ne Güzel Gün' oldu. Şiir bestelemenin zorluğunu hiç bilmiyorum sadece önemli bestecilerin kelamlarıyla bu işin zorluğunun farkına varmaya çalışanlardanım.Ceylan Ertem bu işi de iyi kıvırmış.Şarkının Çağlayan bir nehir gibi akıp giden bestesi kesinlikle çok çok iyi.Ferhan Şensoy takipçilerinin iyi bildiği 'Ütopyalar Güzeldir' ise Ceylan'ın soluğuyla tekrar hayat bulmuş.Ozan dilinden yazılmış gibi tınlayan 'İstisna' ise sözleriyle alkışı hak ediyor.Yakın arkadaşı Mabel Matiz'in bestesi 'Cennetin Irmakları' da albümün öne çıkan şarkılarından oluyor.


Her ne kadar çıkarttığı solo albümler ile kulaklarımızda yer edinmeye başlamış olsa da,Ertem'in, 'Sezen Aksu Tribute' projesiyle geniş kitlelere ulaştığı bir gerçek.Kendisine sık sık önerilen 'bir cover albüm yapsana' tekliflerine -şimdilik- kulak tıkıyor Ceylan Ertem.Ben de konsere gelip dinlemeyle ya da Youtube kayıtlarından yetinmeyelim isterim ama biraz daha zamanı var gibi bu işin. Sadece Sezen Aksu değil Yıldız Tilbe, Umay Umay, Bergen gibi önemli kadın şarkıcıların şarkılarını da söyledi sahnesinde Ceylan.'Son Bakış', 'Kalbim Ege'de Kaldı', 'Düşmedim Daha' gibi başarılı yorumların ardına bir de sözleriyle Türk Pop Müziği tarihinde bir zirve olarak gösterilen Yıldız Tilbe'nin 'El Adamı'nı ekledi. Yıldız Tilbe şarkılarını coverlamak biraz cesaret ister. Tilbe öyle çığlık çığlığa söyler ve beynimize öyle kazır ki yorumunu,bir başkasının gelip onu oradan sökmesi imkansız gibidir.



Sözleri ve gözleri çok yıpratmayalım derim.Hep uzun blog yazılarının sıkıcılığından yakınırdım aynısını yapmayayım : )Her ne kadar bu kadına bazen kelimeler yetmese de birşeyler anlatmaya çalıştık elimizden geldiğince,dilimizin döndüğünce... Bak diyorum ki bu kadın sadece şarkı söyleyerek hayatımıza dahil oldu.'Sadece' şarkı mı söyledi peki? Hayır. Gezi Parkı Eylemleri başta olmak üzere bireysel aktivistliğiyle sosyal medyayı en doğru kullanan isimlerden biriydi.Sindirilmenin,bastırılmanın ayyuka çıktığı şu dönemlerde iyiye iyi,kötüye kötü demesini bildi. Mert ve yürekli bir kadın olduğunu şarkılarını söylerken zaten anlayabilirdiniz fakat hala anlamayanlar için şarkıcının kişisel hayatında neler yaptığına bir göz atmak gerek diye düşünüyorum. Ceylan iyi ki hayatımızdasın. Sesinle,nefesinle,aktivistliğinle,sürekli gözümüze gözümüze salladığın o sol elinle :), bazen çok açık bazen çok bulanık,bazen çok mantıklı bazen saçma sapan oluşunla,şarkı söylerken o sahneden kopup giden ruhunla ve şarkılarınla iyi ki varsın Ceylan Ertem.
Var olsun güzel şarkı söyleyen tüm kadınlaaaaaaaaarrrr!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder